Kayıtlar

Hatırlamak Yasaktır Artık

Resim
  -Hatırlamak Yasaktır Artık-  Gün düşmüş gölgeli yitik izlere, Suskunluktur çökmüş tüm dehlizlere, Bir zaman varmış ki eski sözlere;     Yollar uzaklaştı dönülmez artık,     Şimdi hatırlamak yasaktır artık... Rüzgarlar savurur küskün yaprağı, Yitip giden yıllar solgun toprağı, Gönlümüzü çelen vahşi kısrağı;     Bir yara ki sarmaz, kanar hep artık,     Şimdi hatırlamak yasaktır artık... Kim bilir kaç sene, kaç çağ geçecek, Unutmak istersin zaman seçecek, Geçmişin aynası öyle biçecek;     Bir varmış bir yokmuş hayalet artık,     Şimdi hatırlamak yasaktır artık...    Son sözler dökülür yorgun dudaktan, Gönüller ormandır suyu çoraktan, Bir hüzün büyütür içte ocaktan;     Ne varsa içimde küllenmiş artık,     Şimdi hatırlamak yasaktır artık... Duyulmaz çığlığı mazinin sesi, Bir ışık ararsın yanmaz nefesi, Uzaklarda kaldı ruhun kafesi;     Zaman tüketti bak, bir anı artık,   ...

Bizim de Ay Yüzlümüz

Resim
    -Bizim de Ay Yüzlümüz-  Gözlerinle doluyor bahçemiz narin çiçek, Hasretinle can bulur suskun yürekte gerçek, Hazan mıdır bahar mı; yürek yakan gözlümüz, Bir rüya gibi soldu bizim de Ay Yüzlümüz... Ay ışığı vururken yanar tenim yakutla, Belki de yollarında serinlenir umutla, Hasret midir özlem mi; silinmeyen özlümüz, Bir sis gibi kayboldu bizim de Ay Yüzlümüz... Hep düşlerin izinde mevsimsiz bir ebedi, Eserken geçmiş günler yürek de buruk şimdi, Yaz mıdır yoksa kış mı; her daim düş falında, Bizim de Ay Yüzlümüz bir solgun gül dalında... Baharın hiç tadı yok kışın ise dermanı, Her gece düşer kalbe bir hasretin harmanı, Kara kış mı ayaz mı; bir çiledir güzlümüz, Savruldu veda oldu bizim de Ay Yüzlümüz... Duvarımda çizilen resminde yaşar hâlim, Sessiz çığlıkla anar seni ey tatlı zâlim, Düş müdür uyanmak mı; hayaldir hep gerisi,  Bizim de Ay Yüzlümüz bir vuslat zemherisi... Unutmak zor hayali; o yıllanmış bir yara, Tam gecenin koynunda her tende ayrı yara, Hüzzam mıdı...

Demir Örgü Bir Beşik

Resim
  -Demir Örgü Bir Beşik-  Engin dağlar aşarken bir bozkurdun izinde, Ata yurdu göklerde, gürler göğsü özünde, Tuna'dan Aral'a dek ne yılmış ne de eğik, Türk adında kurt başlı demir örgü bir beşik! Korkutur yedi düvel, bozkırların namlısı, Kayıp gitmez maziden "adsızların" kamçısı, Göğe yükselir sözü, yolları şanlı akın, Arşıâlâ seslenir: "Kutlu ruhlar hep yakın!" Zindanlar da sarsılır saflarımız hep sıkı, Ölüme çağırırsa Turan'ın kutlu ırkı! Yıldırımlar çakarız zaman durur anında; Kök salmış yüce soyum şimşekler var kanında! Bir ses gelir mezardan, artık sen de gerilsen, "Ey Türk uyan" der o ses, silkelen de dirilsen! Nehirler gibi çağla, soyun kudretle aksın, Gelecek günler senin, Tanrı ruhunu yaksın! Boz kır atlar şahlanır şarktan batıya eser, Mezarın olmayacak sensin bu dünyaya ser! İyi işit Türk soyu; makus talih değişsin, Kan bedelli o ruhun bir huzura erişsin! Ergenekon'dan çıktık yendik çağı çeliği, Demirden bir yürektir kutlu kurdun...

Meçhule Mektuplar - 6

Resim
  Meçhule Mektuplar - 6 "Bu gerçek cümleler topluluğu; mektubun artık kullanılmadığı bir çağda, yıllar boyunca yazılarak biriktirilmiş mektuplardan oluşmaktadır. Sahiplerine ulaştırıldığı kadar, gönderilemeyenler, gönderildiği halde açılmadan geri dönenler ve arafta kalanları da mevcuttur.  Mektuplar gerçek olsa da isimler, anıların mahremiyetini koruma gerekçesiyle tarihin tozlu sayfalarına gizlenerek sansürlenmiş, meçhulleştirilmiş ve sembolleştirilmiştir.  Evet, mektupların müellifi gibi kahramanları da hâlâ hayatta; bazıları hariç..."   Sevgili Güntülü, Mısralarda anlatılan her kadın, kendini o şairin satırlarında Tanrı’nın yarattığından çok daha güzel bulabilir. Ama unutulmamalıdır ki o satırlardaki şeyler her zaman gerçek değil, ‘çoğu zaman’ bir mübalağadır. Şairin şiirine yalnızca bir malzemedir. Sırf anlatılıyor, aktarılıyor ve abartılıyor diye bir gerçeği yansıttığı söylenemez. Çünkü, herkesin kendince bir fikri olduğu gibi gerçeği de farklıdır. Bazen anlatı...

Meçhule Mektuplar - 5

Resim
   Meçhule Mektuplar - 5 "Bu gerçek cümleler topluluğu; mektubun artık kullanılmadığı bir çağda, yıllar boyunca yazılarak biriktirilmiş mektuplardan oluşmaktadır. Sahiplerine ulaştırıldığı kadar, gönderilemeyenler, gönderildiği halde açılmadan geri dönenler ve arafta kalanları da mevcuttur.  Mektuplar gerçek olsa da isimler, anıların mahremiyetini koruma gerekçesiyle tarihin tozlu sayfalarına gizlenerek sansürlenmiş, meçhulleştirilmiş ve sembolleştirilmiştir.  Evet, mektupların müellifi gibi kahramanları da hâlâ hayatta; bazıları hariç..."   Sayın Kandemir, Hayat, arzular, talepler ve beklentilerden örülü bir yolculuktur. Doğduğumuz andan ölümümüze kadar süren bu yolculukta, bu durum asla değişmez. Bir bebeğin temel talebi, karnının doyurulması, altının temizlenmesi, güvende uyutulmasıdır. Küçük bir kız çocuğu, babasının kucağında huzur bulur, sıcaklığında güven arar, orada uyumak ister. Bir genç, hayallerinin ardı sıra koşarken kendini kabul ettirme arzusu taşı...

Meçhule Mektuplar - 4

Resim
   Meçhule Mektuplar - 4 "Bu gerçek cümleler topluluğu; mektubun artık kullanılmadığı bir çağda, yıllar boyunca yazılarak biriktirilmiş mektuplardan oluşmaktadır. Sahiplerine ulaştırıldığı kadar, gönderilemeyenler, gönderildiği halde açılmadan geri dönenler ve arafta kalanları da mevcuttur.  Mektuplar gerçek olsa da isimler, anıların mahremiyetini koruma gerekçesiyle tarihin tozlu sayfalarına gizlenerek sansürlenmiş, meçhulleştirilmiş ve sembolleştirilmiştir.  Evet, mektupların müellifi gibi kahramanları da hâlâ hayatta; bazıları hariç..."   Sevgili Güntülü, Nasılsın iyi misin? Hep iyi olmanı dilerim.  Şu anda vakit, gece yarısını çoktan geçti. Öyle ki ruhunu kaybetmiş bu şehrin artık sesi kısılmış, hengamesi azalmış, karanlığı çoğalmış durumda. Ayakta kalan yalnızca bir ben. Bir de galiba içimdeki o pırıltılı ses…  Sanki bir “yıldız”, yeryüzüne ışığını gönderirken, aslında tüm hatıraları birer birer aydınlatıyor gibi… Bazen, bir beyaz kâğıda dökülen k...

Meçhule Mektuplar - 3

Resim
  Meçhule Mektuplar - 3 "Bu gerçek cümleler topluluğu; mektubun artık kullanılmadığı bir çağda, yıllar boyunca yazılarak biriktirilmiş mektuplardan oluşmaktadır. Sahiplerine ulaştırıldığı kadar, gönderilemeyenler, gönderildiği halde açılmadan geri dönenler ve arafta kalanları da mevcuttur.  Mektuplar gerçek olsa da isimler, anıların mahremiyetini koruma gerekçesiyle tarihin tozlu sayfalarına gizlenerek sansürlenmiş, meçhulleştirilmiş ve sembolleştirilmiştir.  Evet, mektupların müellifi gibi kahramanları da hâlâ hayatta; bazıları hariç..."   Küçüğüm, İnsan doğduğu ilk andan itibaren bir öğrenim süreci içine girer. Bu süreç onu daha iyi bir insan olmaya ve daha akıllı yaşamaya doğru götüren bir yoldur. Bu yolu sürdürenler kadar sürdüremeyenler, bitirenler kadar bitiremeyenler vardır. Yolda kalmak, yoldan çıkmak, yolu saptırmak gibi tercihler tamamıyla insanın kendi tasarrufundadır. Şimdi sen, bunlarla ilgili kararları alamayacak kadar küçüksün. Ne verilirse onu öğrenec...

Meçhule Mektuplar - 2

Resim
   Meçhule Mektuplar - 2 "Bu gerçek cümleler topluluğu; mektubun artık kullanılmadığı bir çağda, yıllar boyunca yazılarak biriktirilmiş mektuplardan oluşmaktadır. Sahiplerine ulaştırıldığı kadar, gönderilemeyenler, gönderildiği halde açılmadan geri dönenler ve arafta kalanları da mevcuttur.  Mektuplar gerçek olsa da isimler, anıların mahremiyetini koruma gerekçesiyle tarihin tozlu sayfalarına gizlenerek sansürlenmiş, meçhulleştirilmiş ve sembolleştirilmiştir.  Evet, mektupların müellifi gibi kahramanları da hâlâ hayatta; bazıları hariç..."   Düş Bahçem, Mesafeler aşılmak için vardır...  Bu söz, insanın hem doğasına hem de mazisine kazınmış bir kuraldır. Neredeyse bütün eski destanlar mesafeleri aşabilme üzerine kuruludur. Bizler de Orta Asya bozkırlarında güneşi kovalarken dağları aşmış, denizlere varmışız. Hatta kıtaları seyyah etmişiz. Her ulaştığımız yerde de bir başka sınır, başka yeni mesafeler doğmuş. Bunları aşmak için uğraşmışız. Bu uğraşlar arası...